Size bir telefon kadar yakınız
0 212 645 16 16 (6 Hat)
Dil Seçin
tr

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniği

05.02.2018
2 görüntülenme
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniği

Yaşamın her dönemi çok önemlidir. Ama çocukluk çağı özel ilgi gerektiren bir dönemdir. Çocuk erişkinin bir minyatürü değil, sürekli değişen ve gelişen bir yapıya sahiptir. Çocukluk çağında yavaş yavaş başlayan pek çok erişkin hastalığının önlenmesi, ancak bu dönemde alınan önlemlerle ve erken tanı ile mümkün olabilir. Çocukluk çağında önlenebilir erişkin hastalıkları arasında saydığımız hipertansiyon, obezite, kalp ve damar hastalıkları ve diyabet uygun beslenme ve spor yapma alışkanlığı kazandırılması ile önlenebilmekte veya azaltılabilmektedir. Bunun için de büyümenin çok yakından izlenmesi, belirli aralıklarla standart büyüme eğrilerinde değerlendirilmesi ve normalden sapmaların erken tanınıp çocukta kalıcı etkiler yapmadan önlenmesi gerekmektedir. Kronik böbrek hastalıkları ve böbrek yetmezlikleri, çocukluk çağı üriner enfeksiyonların erken tanı ve tedavisi ile büyük ölçüde azaltılabilmektedir.

Yine göz tembelliği önlenebilir bir rahatsızlıktır. Sıklıkla rastlanan bu göz rahatsızlığı birlikte şaşılık yoksa, göz doktoru tarafından muayene olmadan, bunu ailenin fark etmesi mümkün değildir. En sık yapılan hata, çocuğa işitme muayenesini yaptırmakta gecikmedir. Ciddi ya da ağır işitme kayıpları olan çocukların çoğunda tanı üç yaşından sonra konulmaktadır. Görme ve işitme kayıpları ciddi aynı zamanda tedavi edilebilir okul başarısızlığı nedenleri arasında yer almaktadır. Bazen okumaya başlamakta isteksizlik, öğrenme güçlüğü, derse ilgisizlik, konsantrasyon bozukluğu şeklinde kendini belli edebilir.

Günümüzde sıklıkla üzerinde durulan demir eksikliği anemisi, her yaş grubu çocukta hem mental hem de fiziksel kapasite azalmasının nedeni olabilmektedir.

Beyin gelişiminin en hızlı olduğu yaşamın ilk yıllarında gelişmenin ve yaşanan deneyimlerin daha sonraki okul başarısını, gençlik ve erişkinlik dönemi karakterini biçimlendirdiği görüşünden hareketle konunun önemini daha da vurgulayabiliriz. Sadece tıbbi bakım değil, periyodik kontrollerde ailelerin de bazı konularda bilgilendirilip yönlendirilmesi ve desteklenmesi için gerekli bilgi ve eğitimin verilmesi gerekmektedir. Koruyucu sağlık hizmetleri özellikle çocuk sağlığı açısından büyük önem taşır.

Bebeklikte aylık kontrollerle bebekler hem aşılanır hem de erken tanı ve tedavi olanaklarından yararlanır.  1 yaşından sonra ise bu sık kontroller bitince, sanki artık “sadece hastalanınca doktora gidilir”  gibi bir yaklaşım başlar. Bu da 1-6 yaş arası çocukluk döneminde bazı durumların gözden kaçmasına neden olur. Bu nedenle okul öncesi dönemi fırsat bilip check up yaptırmak çok yararlıdır.

Genelde aileler ilk bir yaşına kadar çocuklarını düzenli kontrollere getirseler de daha sonra ki takip ve aşılarında büyük aksamalar olmakta hatta çoğu kimse ergenlik çağında da aşıların gerekliliğini bilmemektedir. Çocukların ruh ve beden sağlığını korumaya yönelik sağlık hizmetleri, hastalıklara bağlı ölüm ve sakatlıkları önleyebileceği gibi zahmetli ve masraflı tedavi gereksinimlerini de azaltmaktadır. Yapılan testlerle henüz belirti vermemiş hastalıkların erken tanısı konmakta ve daha başarılı tedavileri yapılmaktadır.

Kemik yaşı nedir?

Kişinin gerçek biyolojik yaşını göstermektedir. Kemikleşme noktalarının kapanma sınırı erişkinlerde, kız çocuklarının 18 yaş, erkek çocuklarının ise 19 yaş olarak kabul edilir. Kemik yaşının belirlenmesi, el bilek kemiklerinin çekilen röntgeni ile anlaşılır. Boyu kısa kalmış olan her yetişkinin, sol el ve bileğinin röntgeni çekilerek, kemik olgunlaşması tespit edilir. Bu yöntemle iskelet olgunlaşması hakkında bilgiler edinilir. Kişilerde normal yaş, doğum tarihi ile hesaplanan takvim yıllarını içerir. Hormonlar ve beslenmenin etkisiyle oluşan kemik yaşı, büyüme potansiyelinin hesaplanmasında ve çocuğun boyunun hesaplanmasında etkilidir. Bunu şu şekilde açıklayabiliriz. Ergenlikte kemik yaşı ileri olan bir kişinin boyu daha az uzarken, kemik yaşı geri olan bir kişinin boyu daha fazla uzamaktadır. Bu yüzden kemik yaşının ileri gitmesi ya da geri kalması, fizyolojik değişimden mi yoksa patolojik bir sorundan mı kaynaklanıyor, bunun bilinmesi gerekir.

Kemik yaşının hesaplanmasının önemi nedir?

Tiroit, gonadları ve pitüiter glandları etkileyen endokrin hastalıklarının teşhisi için kemik yaşının saptanması önem taşımaktadır. Çocukların kronolojik yaşına göre daha kısa boylu ya da uzun boylu olması durumunda, bunun radyolojik olarak değerlendirilmesi gerekir. Kemik büyümesi sendromlarda, malformasyonda, beslenme alışkanlıklarında, kemik displazilerinde azalma ya da artış gösterebilir. Çocuklarda oluşabilecek skolyozu, boy farklılıklarını düzeltebilmek için kemik yaşı hesaplanmalıdır. Kemik yaşında anormallik olduğunu belirlemek için, en az iki standart deviasyon farkı bulunmalıdır. Bunu değerlendirmek için bir kaç metot bulunmasına rağmen, en çok kullanılan el ve bilek üzerinde oluşturulan atlastır. El ve bileğin kemik yapıları bu standart ölçülerle karşılaştırılmakta ve kemik yaşı belirlenmeye çalışılmaktadır. Atlas içinde her yaşa farklı olarak, sol el kullanılarak standartlar ve deviyasyonlar belirlenmiştir. Bu kemiklerde bir anormallik olmadığında yani şekil bozukluğu, metabolik ve iskelet hastalıkları, eklemleri etkileyen hastalıklar olmadığı takdirde uygulanabilir. Sağlıklı olan çocuklarda takvim yaşı ile kemik yaşı arasında 1-2 yıllık bir fark olması, normal olarak değerlendirilebilir. Obez olan çocukların kemik yaşı diğerlerine göre daha ileridedir. Bunun yanı sıra çocukların erken ergenlik dönemine girmesi kemik yaşının ileride olduğunun göstergesidir. Beslenme bozukluğu, metabolik hastalıklar, büyüme hormonundaki eksikliklerde, ergenliğin gecikmesinde kemik yaşının takvim yaşından geri olduğu söylenebilir.

Kemik yaşı tayininde endikasyonlar ve bulgular nedir?

  1. Kısa boy ve geciken ergenlik dönemi
  2. Uzun boy ve erken ergenlik dönemi

Çocukların boyu hakkında dikkat edilmesi gerekenler nedir?

  1. Boyun ideal bir şekilde takip edilebilmesi için, yılda en az iki ölçüm yapılarak büyüme hızı tespit edilmelidir.
  2. Çocukların yaşıtlarıyla karşılaştırılması gerekir.
  3. Giysilerin ve ayakkabıların küçülmesini kontrol edin.
  4. Duvarda basit bir boy çizelgesi oluşturarak, boyun büyümesini takip edin.
  5. Boyun uzamasında sorun varsa, nasılsa uzar diye ihmal etmeyin.